Sancılı Adet Döngüsü Nedir ve Neden Olur?
Sancılı adet döngüsü, tıbbi adıyla dismenore, adet kanaması sırasında görülen alt karın ağrısı ile karakterizedir. Kadınların önemli bir kısmı bu süreci ağrılı geçirir. Bazı kadınlar için bu ağrılar hafif ve tolere edilebilir düzeydedir. Ancak bazı kadınlarda sancılar günlük yaşamı kesintiye uğratacak kadar şiddetli olabilir. Bu ağrılar, adet döngüsünün doğal bir parçası gibi algılansa da bazı durumlarda altta yatan ciddi nedenler bulunabilir.
Fizyolojik adet ağrıları, vücudun doğal döngüsünün bir sonucu olarak ortaya çıkar. Genellikle ilk birkaç gün içinde azalır. Bu tür ağrılar herhangi bir hastalıkla ilişkili değildir. Patolojik adet ağrıları ise bir hastalığın belirtisi olabilir. Süreklilik gösterir, zamanla artabilir ve çoğu zaman tıbbi müdahale gerektirir. Bu nedenle ağrıların doğasını iyi anlamak gerekir.
Dismenore iki ana başlık altında değerlendirilir: primer ve sekonder dismenore. Primer dismenore, ergenlik döneminde başlar ve herhangi bir jinekolojik hastalıkla ilişkili değildir. Prostaglandin adı verilen kimyasalların fazlalığı nedeniyle rahim kasılır ve ağrı oluşur. Bu durum genellikle hormonal dengenin etkisiyle zamanla azalır.
Sekonder dismenore ise genellikle daha ileri yaşlarda başlar. Altta yatan bir hastalık söz konusudur. Bu nedenle daha ciddi bir durumun belirtisi olabilir. Endometriozis, miyom, adenomyozis gibi jinekolojik sorunlar sekonder dismenorenin başlıca nedenlerindendir. Ağrılar adetle sınırlı kalmaz, adet dışı zamanlarda da hissedilir. Sekonder dismenoreye sahip kadınların çoğu, ağrıya ek olarak yoğun kanama ve kısırlık gibi şikayetler de yaşar.
Endometriozis, rahim iç zarının rahim dışında birikmesiyle oluşan kronik bir hastalıktır. Bu doku her ay kanar ve çevre dokulara zarar verir. Şiddetli adet ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve kısırlık bu hastalığın başlıca belirtilerindendir. Tanı koymak genellikle zordur ve ileri görüntüleme yöntemleri gerekebilir.
Rahim içi miyomlar da şiddetli adet ağrısına neden olabilir. Miyomlar rahim kas dokusundan oluşan iyi huylu tümörlerdir. Kanamanın miktarını artırır ve kasılmaları yoğunlaştırır. Bu da daha şiddetli ağrılara yol açar. Özellikle büyük veya çok sayıda miyom varlığında adet düzeni ciddi şekilde bozulabilir.
Adenomyozis, rahim iç duvarındaki hücrelerin rahim kas tabakasına doğru ilerlemesiyle gelişir. Bu durum rahim duvarında kalınlaşmaya neden olur. Adet sırasında yoğun ağrı ve kanama görülür. Hastalık genellikle doğum yapmış kadınlarda ortaya çıkar. Tanı konulması için ultrasonografi ve MRI gerekebilir.
Pelvik inflamatuar hastalık, rahim, fallop tüpleri ve yumurtalıkları etkileyen enfeksiyöz bir durumdur. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar genellikle bu hastalığın temelini oluşturur. Belirtiler arasında alt karın ağrısı, kötü kokulu akıntı ve ateş yer alır. Zamanında tedavi edilmezse tüplerde hasar bırakabilir ve kısırlığa yol açabilir.
Spiral (rahim içi araç) kullanımı da bazı kadınlarda adet ağrılarını artırabilir. Özellikle bakır spiral kullanan kadınlarda bu durum daha sık görülür. Vücut spirali yabancı bir cisim olarak algılar ve prostaglandin üretimini artırır. Bu da rahim kasılmalarını ve dolayısıyla ağrıyı tetikler.
Sancılı Reglin Yaygın Belirtileri ve Yaşam Kalitesine Etkisi
Sancılı regl yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkiler de yaratır. Bu etkiler kadının sosyal, duygusal ve profesyonel yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Fiziksel belirtiler arasında alt karın ağrısı başta gelir. Bu ağrı keskin, kramp şeklinde ve sürekli olabilir. Bel ağrısı ve kalça bölgesine yayılan sancılar da sıkça görülür. Bulantı, kusma ve baş dönmesi gibi belirtiler ağrının şiddetiyle birlikte artabilir.
Psikolojik belirtiler ise genellikle göz ardı edilir. Oysa ki sinirlilik, depresyon eğilimi ve uyku bozuklukları gibi etkiler oldukça yaygındır. Adet döneminde anksiyete artar, odaklanma zorlaşır ve günlük işler aksayabilir. Bu durum özellikle çalışan kadınlar ve öğrenciler için ciddi bir sorun haline gelir.
Sancılı regl, yaşam kalitesini belirgin biçimde düşürür. Kadınlar işlerine konsantre olmakta zorlanır. İş gücü kaybı sık yaşanır. Sosyal etkinliklere katılım azalır, arkadaş ilişkileri zedelenebilir. Eğitim hayatında devamsızlıklar ve performans düşüklüğü görülebilir. Bu nedenle ağrının geçici ve önemsiz olduğu düşünülmemelidir.
Her kadının ağrı eşiği farklıdır. Ancak bu tür belirtiler sık tekrar ediyorsa ve yaşam kalitesini etkiliyorsa mutlaka jinekolojik değerlendirme yapılmalıdır. Sancılı adet döngüsü, altta yatan ciddi bir hastalığın sinyali olabilir. Erken tanı ve tedavi ile hem ağrılar azaltılabilir hem de yaşam konforu artırılabilir.
Kronik Adet Sancısı Ne Zaman Ciddi Bir Durumun Habercisidir?
Adet sancısı her kadının zaman zaman yaşadığı bir şikayet olabilir. Ancak bazı durumlarda bu ağrılar sıradan değildir. Özellikle altı aydan uzun süren, düzenli olarak tekrarlayan ve giderek şiddetlenen adet sancıları ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Bu tür ağrılar çoğu zaman basit ağrı kesicilerle geçmez. Kadının yaşam kalitesini doğrudan etkiler. İş hayatını, sosyal ilişkilerini ve ruhsal sağlığını bozabilir. Sürekli devam eden bu ağrılar dikkate alınmalı ve mutlaka jinekolojik değerlendirme yapılmalıdır.
Kronik adet sancısı, kadınların gündelik yaşantısına doğrudan zarar verir. Ağrılar nedeniyle işe gitmekte zorlanabilir, odaklanma kaybı yaşayabilirler. Bu ağrılar sadece adet döneminde değil, öncesinde ya da sonrasında da devam edebilir. Bazı kadınlar adet günlerini yataktan çıkamayacak kadar sancılı geçirir. Bu durum fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da yıpratıcıdır. Her ay yaşanan yoğun ağrı, kadınlarda endişe ve çaresizlik hissi yaratabilir.
Adet sancısı, basit yöntemlerle geçmiyorsa bu da önemli bir işarettir. Ağrı kesicilere rağmen sancılar devam ediyorsa ya da daha da şiddetleniyorsa, bu durum altında yatan bir hastalığın belirtisi olabilir. Özellikle sekonder dismenore adı verilen ikincil ağrılar, genellikle bir jinekolojik hastalığa bağlı gelişir. Bu hastalıkların erken tanınması, ileride doğurganlık sorunlarının önüne geçilmesi açısından hayati önem taşır.
Bazı kadınlarda adet ağrısı düzensiz vajinal kanamalarla birlikte ortaya çıkar. Bu iki belirti bir arada görüldüğünde mutlaka doktora başvurmak gerekir. Normal dışı kanamalar, hormonal bozukluklara ya da rahim içindeki yapısal sorunlara işaret edebilir. Aynı şekilde, adet dönemlerinde veya cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrılar da dikkatle değerlendirilmelidir. Bu tür ağrılar genellikle endometriozis ya da pelvik inflamatuar hastalıkların belirtileri arasında yer alır.
Dismenore Ne Zaman Ciddi Olur?
Dismenore, her kadında farklı düzeyde seyredebilir. Ancak belirli belirtiler bu ağrının basit bir sancıdan daha fazlası olduğunu gösterebilir. Sekonder dismenore, genellikle erişkin yaşta ortaya çıkar. Bu ağrı tipi çoğu zaman kronikleşir ve çeşitli jinekolojik sorunlarla ilişkilidir. Hastalık ilerledikçe belirtiler de artar. Bu nedenle belirtilerin takibi ve zamanında müdahale çok önemlidir.
- Endometriozis: Rahim içi dokunun rahim dışında büyümesiyle ortaya çıkar. Şiddetli adet sancısı, ilişki sırasında ağrı ve kısırlık oluşturabilir.
- Miyomlar: Rahimde oluşan iyi huylu tümörlerdir. Kanamayı artırır, ağrıyı şiddetlendirir.
- Adenomyozis: Rahim iç zarının kas dokusuna gömülmesidir. Kalınlaşmış rahim duvarı nedeniyle şiddetli kanama ve ağrı yaşanır.
- Pelvik inflamatuar hastalık: Yumurtalıkları ve tüpleri etkileyen enfeksiyonlardır. Cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olabilir.
- Rahim içi araç (spiral): Bazı kadınlarda prostaglandin üretimini artırarak kasılmaları şiddetlendirir.
Bu belirtiler göz ardı edilmemelidir. Şiddetli sancıların altında ciddi ve ilerleyici bir hastalık yatabilir. Ağrının kaynağını zamanında saptamak, hastalığın ilerlemesini durdurmak açısından oldukça önemlidir. Erken tanı sayesinde tedaviye daha hızlı başlanabilir. Bu da hastanın hem fiziksel hem duygusal iyilik halini korumasına yardımcı olur.
Kadın Hastalıkları Muayenesi: Ne Beklemelisiniz?
Kronik adet sancısı yaşayan kadınların, bir kadın doğum uzmanına başvurması gerekir. İlk muayene genellikle detaylı bir öykü alımıyla başlar. Doktor, ağrıların ne zamandan beri sürdüğünü, hangi şiddette olduğunu ve ne zaman ortaya çıktığını öğrenmek ister. Önceki tedaviler, doğum kontrol yöntemleri ve ailede görülen benzer rahatsızlıklar da değerlendirilir.
Fiziksel jinekolojik muayene sırasında rahim, yumurtalıklar ve vajinal bölge kontrol edilir. Ağrıya neden olabilecek anormal durumlar araştırılır. Çoğu zaman ultrasonografi uygulanarak iç organlar görüntülenir. Bu görüntüleme, miyom, kist ya da kalınlaşmış rahim dokusu gibi sorunları ortaya çıkarabilir. Eğer daha detaylı inceleme gerekirse MR ve kan testleri de yapılır. Özellikle endometriozis şüphesi varsa ileri tetkikler önem kazanır.
Kadınların yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırması önerilir. Bu muayeneler, herhangi bir belirti olmasa bile önemlidir. Belirtiler ortaya çıktığında ise doktora gitmeyi ertelememek gerekir. Her ağrı, vücudun bir sinyalidir. Bu sinyalleri dikkate almak, kadın sağlığı açısından son derece değerlidir.
Çok Sancılı Regl Neden Olur?
Çok sancılı regl dönemi, pek çok kadının yaşam kalitesini düşüren yaygın bir sağlık sorunudur. Bu durumun nedenleri kişiden kişiye değişebilir. Bazı kadınlarda doğal hormonal döngüyle ilgilidir, bazılarında ise altta yatan hastalıklar rol oynar. Adet döneminde rahim kasılır ve bu kasılmalar ağrıya neden olur. Kasılmaların şiddeti arttıkça hissedilen sancı da yoğunlaşır. Ancak bu mekanizma bazı kadınlarda çok daha şiddetli hissedilir.
Hormonal dengesizlikler adet sancısının en temel nedenlerinden biridir. Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarındaki dalgalanmalar, rahim kasılmalarını etkiler. Hormonal dengesizlik yaşayan kadınlarda prostaglandin seviyeleri de yükselebilir. Prostaglandin, rahim kaslarını kasılmaya zorlayan bir kimyasaldır. Fazla miktarda salgılandığında ağrı düzeyi artar. Bu hormonun yüksekliği aynı zamanda mide bulantısı ve ishal gibi belirtilere de yol açabilir.
Uterin yapısal bozukluklar da şiddetli adet sancısının temel nedenlerindendir. Rahim içindeki miyomlar, polipler veya rahim şekil bozuklukları adet kanamasının düzenini bozar. Bu yapısal problemler rahim kasılmalarını zorlaştırır. Zorlanan rahim daha güçlü kasılır ve ağrı daha yoğun hissedilir. Özellikle rahim iç tabakasını etkileyen miyomlar hem kanamayı artırır hem de sancıyı şiddetlendirir.
Endometriozis ve pelvik yapışıklıklar adet ağrısının patolojik nedenleri arasında yer alır. Endometriozis, rahim iç zarının vücutta farklı bölgelere yerleşmesiyle oluşur. Bu doku her ay adetle birlikte kanar ve çevresindeki dokulara zarar verir. Bu süreç kronik ağrıya yol açar. Aynı şekilde, geçirilen enfeksiyonlar veya ameliyatlar sonrası oluşan pelvik yapışıklıklar da rahmin doğal hareketini kısıtlar. Bu durum da şiddetli ağrılara neden olur.
Genetik yatkınlık, dismenore gelişiminde önemli bir faktördür. Annesinde veya kız kardeşlerinde şiddetli regl sancısı olan kadınlarda bu sorun daha sık görülür. Genetik geçişin yanı sıra vücudun ağrıya verdiği yanıt da kalıtsal olabilir. Bazı kadınların ağrı eşiği daha düşüktür. Bu durum ağrıyı daha yoğun hissetmelerine neden olur.
Stres ve yaşam tarzı faktörleri de adet sancısını etkiler. Yoğun stres altında olan kadınların hormon dengesi bozulabilir. Yetersiz uyku, düzensiz beslenme ve hareketsizlik ağrının şiddetini artırır. Özellikle kafein, sigara ve alkol kullanımı rahim kasılmalarını olumsuz etkileyebilir. Günlük alışkanlıklar düzenlenmediğinde adet dönemleri daha sancılı geçebilir.
Sancı Neden Bazı Kadınlarda Daha Şiddetli Olur?
Bazı kadınlar adet dönemlerinde çok daha yoğun ağrılar yaşar. Bunun en büyük nedeni vücutta salgılanan prostaglandin düzeyidir. Yüksek prostaglandin seviyesi rahim kaslarını daha güçlü kasılmaya zorlar. Bu durum ağrının şiddetini artırır. Ayrıca bazı kadınların ağrı eşiği daha düşüktür. Aynı yoğunluktaki kasılmalar, bir kadında hafif hissedilirken diğerinde dayanılmaz olabilir.
Kişisel hastalık geçmişi de ağrının düzeyini belirleyen bir etkendir. Özellikle daha önce geçirilmiş pelvik enfeksiyonlar, cerrahi müdahaleler veya kronik inflamasyonlar rahimde hassasiyeti artırır. Bu da sancının normalden fazla hissedilmesine yol açar. Vücut, bu bölgede oluşan en ufak değişiklikleri bile daha sert yanıtlarla karşılar.
Risk Faktörleri
- 20 yaş altı: Genç yaşta hormonlar düzensiz olabilir ve primer dismenore daha sık görülür.
- Ailede dismenore öyküsü: Genetik faktörler ağrıya yatkınlığı artırır.
- Doğum yapmamış olmak: Doğum sonrası rahim yapısında oluşan değişiklikler genellikle sancıyı azaltır.
- Aşırı stresli yaşam: Hormon dengesini bozar, ağrıyı daha yoğun hale getirir.
Adet Sancısı Kaç Yaşında Biter?
Adet sancısı genellikle ergenlik döneminde başlar. İlk regl dönemlerinde hormonlar tam oturmadığı için sancılar daha yoğun yaşanabilir. Bu dönemde primer dismenore çok yaygındır. Genç kızlar her ay bu sancıları tekrarlar. Ancak yaş ilerledikçe vücut bu döngülere uyum sağlar ve sancılar hafifler.
Kadınların büyük bölümü 30’lu yaşlarda adet sancısında azalma yaşar. Özellikle doğum yaptıktan sonra rahim kas yapısı değişir. Bu değişim sancının şiddetini düşürür. Ancak bazı kadınlarda doğum sonrası ağrılar artabilir. Bu durum genellikle endometriozis gibi hastalıkların etkisiyle ortaya çıkar.
Menopozla birlikte adet döngüsü tamamen sona erer. Yumurtlamanın durmasıyla birlikte rahim kasılmaları da ortadan kalkar. Bu nedenle menopoz sonrası dönemde adet sancısı yaşanmaz. Şiddetli sancılarla geçen yılların ardından birçok kadın rahatlama hisseder.
Yaşa Göre Dismenore Tablosu
Yaş Aralığı | Görülme Sıklığı | Açıklama |
12–18 yaş | Çok yaygın | Genç kızlarda primer dismenore sık görülür. |
19–30 yaş | Orta düzeyde | Hormon dengesizlikleri etkili olabilir. |
31–45 yaş | Düşüş başlar | Doğum sonrası ağrılar azalabilir. |
Menopoz sonrası | Görülmez | Yumurtlama sona erdiği için sancı olmaz. |
Şiddetli Adet Ağrısı Tedavi Seçenekleri
İlaç Tedavisi
Adet sancısını hafifletmek için ilk tercih genellikle ilaçlardır. Özellikle NSAID grubu ağrı kesiciler ağrıyı azaltmada etkilidir. Bu ilaçlar prostaglandin üretimini baskılar ve kasılmaları hafifletir. Adet başlamadan bir gün önce alınmaya başlanması daha etkili sonuç verir. Doğum kontrol hapları da hormon dengesini düzenleyerek ağrıyı azaltabilir. Hormonal spiral seçenekleri ise rahim içine doğrudan etki ederek hem kanamayı hem de ağrıyı kontrol altına alabilir.
Bitkisel ve Alternatif Yöntemler
Doğal yöntemler de birçok kadın için rahatlatıcı olabilir. Zencefil ve rezene çayı, kasları gevşetici etki gösterir. Düzenli tüketildiğinde ağrıyı azaltabilir. Akupunktur, belirli sinir noktalarına etki ederek sancının azalmasına yardımcı olur. Yoga ve hafif egzersizler, vücut farkındalığını artırır ve stresi azaltır. Bu yöntemler ilaçlara destek olarak kullanılabilir.
Cerrahi Müdahaleler
Eğer altta yatan hastalık ciddi boyuttaysa cerrahi müdahale gerekebilir. Endometriozis vakalarında laparoskopik cerrahi ile rahim dışındaki dokular alınabilir. Miyomlar büyükse ve şikâyet yaratıyorsa alınması gerekebilir. Çok nadiren histerektomi yani rahmin tamamen alınması tercih edilir. Bu karar detaylı değerlendirme sonrası verilir ve genellikle son çare olarak düşünülür.
Adet Sancısını Hafifletmenin Günlük Yolları
Beslenme ve Yaşam Tarzı Önerileri
Adet sancısını hafifletmek için yalnızca ilaçlara güvenmek gerekmez. Günlük yaşamda yapılan küçük değişiklikler büyük fark yaratabilir. Doğru beslenme, düzenli hareket ve stres yönetimi bu dönemi daha konforlu geçirmenizi sağlar. Vücudun dengede kalabilmesi için bazı alışkanlıkları değiştirmek önemlidir.
Özellikle omega-3 yağ asitleri içeren besinler rahim kasılmalarını azaltır. Somon, ceviz ve keten tohumu bu açıdan oldukça faydalıdır. Anti-inflamatuar özellikleri sayesinde hem ağrıyı hem de şişkinliği hafifletir. Haftada birkaç gün bu besinleri tüketmek, ağrıların şiddetini düşürür.
Düzenli fiziksel aktivite adet döneminde büyük fayda sağlar. Hafif yürüyüşler, yoga ve esneme egzersizleri rahim çevresindeki kasları gevşetir. Kasların esnekliği arttıkça kasılmalar azalır. Ayrıca spor yapmak endorfin salgısını artırır. Bu da doğal bir ağrı kesici görevi görür ve ruh halini dengeler.
Stres, hormonların dengesini bozan en büyük etkenlerden biridir. Adet dönemi öncesinde ve sırasında yoğun stres yaşayan kadınlarda ağrılar artar. Bu nedenle stres yönetimi teknikleri önemlidir. Nefes egzersizleri, meditasyon ve doğada zaman geçirmek rahatlatıcı etki yaratır. Zihni ve bedeni gevşetmek adet sancısını azaltmada etkilidir.
Bazı alışkanlıklardan ise mutlaka kaçınılmalıdır. Aşırı kafein tüketimi rahimdeki damarların daralmasına neden olur. Bu da kasılmaları artırır ve ağrıyı şiddetlendirir. Şekerli gıdalar da inflamasyonu tetikleyerek sancıyı ağırlaştırabilir. Sigara ise dolaşımı bozduğu için vücudun doğal ağrı mekanizmalarını zayıflatır. Hareketsizlik de kasları sertleştirir ve kasılmaların daha ağrılı olmasına neden olur.
Sıcak Uygulama ve Dinlenme
Adet döneminde sıcak uygulama, sancıyı azaltmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Karın bölgesine konulan sıcak su torbası rahim kaslarını gevşetir. Kasılmalar azaldıkça ağrı da hafifler. Bu uygulama aynı zamanda kan akışını artırır ve bölgedeki gerginliği alır.
Ilık bir duş almak da kasların gevşemesine yardımcı olur. Su, vücut sıcaklığını düzenler ve sinir sistemini yatıştırır. Duş sonrası yatakta kısa süreli dinlenmek ağrıyı azaltır. Rahatlatıcı bitki çayları ise hem zihni hem bedeni sakinleştirir. Özellikle papatya, nane ve rezene çayı spazmları azaltır ve rahatlama sağlar.
Ne Zaman Kadın Doğum Uzmanına Başvurmalısınız?
Her adet sancısı normal kabul edilmemelidir. Bazı durumlarda ağrı, altta yatan ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Şiddetli ve günlük hayatı etkileyen ağrılar mutlaka değerlendirilmelidir. Eğer ağrılar rutin hale geldiyse ve her ay aynı yoğunlukta yaşanıyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Ağrı kesiciler etkili olmuyorsa bu da önemli bir uyarı işaretidir. Cinsel ilişki sonrası ya da adet dönemi dışında yaşanan kanamalar da ihmal edilmemelidir. Bu tür kanamalar hormonal bozukluklar ya da yapısal rahatsızlıklarla ilgili olabilir. Ağrı yıllar içinde artarak devam ediyorsa, hastalık ilerliyor olabilir.
Ailede endometriozis, miyom veya benzeri jinekolojik rahatsızlıklar varsa bu durum risk oluşturur. Genetik yatkınlık, bazı hastalıkların daha erken yaşta ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca çocuk sahibi olmakta güçlük çekiliyorsa, bu da jinekolojik bir sorunla ilişkili olabilir. Bu belirtilerden biri bile mevcutsa, uzman bir doktora başvurmak gerekir.
Sancılı Adet Döngüsü Göz Ardı Edilmemeli
Adet sancısı her kadının yaşadığı sıradan bir durum gibi görülmemelidir. Bazı kadınlar için bu sancılar hafif seyrederken, bazıları için günlük hayatı engelleyecek boyutta olabilir. Sürekli tekrarlayan ve şiddetli geçen sancılar, vücudun yardım çağrısıdır. Bu çağrıyı dikkate almak, uzun vadeli sağlık sorunlarının önüne geçmek açısından önemlidir.
Şiddetli ve geçmeyen adet ağrıları, ciddi bir sağlık probleminin habercisi olabilir. Endometriozis, miyom, adenomyozis ve hormonal dengesizlikler gibi rahatsızlıklar sancının temelinde yer alabilir. Bu sorunlar zamanında teşhis edilmezse ilerleyebilir ve yaşam kalitesini daha da düşürebilir.
Uzman bir jinekologdan alınacak destek, hem fiziksel hem psikolojik rahatlama sağlar. Doğru tanı ve uygun tedavi sayesinde ağrılar kontrol altına alınabilir. İstanbul’da hizmet veren Prof. Dr. Başak Baksu, hasta odaklı yaklaşımıyla dikkat çeker. Kliniğinde kadınlara güvenli, konforlu ve bilimsel çözümler sunar.
Unutmayın, bedeninizin verdiği sinyalleri görmezden gelmeyin. Şiddetli adet sancısı kader değildir. Uzman yardımı alın, sağlığınıza değer verin.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Sancılı adet döngüsü normal midir?
Her kadında zaman zaman adet sancısı görülebilir. Ancak ağrılar şiddetliyse ve yaşam kalitesini etkiliyorsa normal değildir. Böyle durumlarda mutlaka jinekolojik değerlendirme yapılmalıdır.
Adet sancısını azaltmak için evde ne yapabilirim?
Sıcak su torbası kullanmak, hafif egzersizler yapmak, rezene veya papatya çayı içmek ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Doğum yaptıktan sonra adet sancısı azalır mı?
Evet, birçok kadında doğum sonrası adet sancılarında belirgin bir azalma gözlenir. Ancak bazı kadınlarda doğum sonrası endometriozis gibi durumlar nedeniyle ağrı devam edebilir.
Adet sancısı için ne zaman doktora gitmeliyim?
Ağrılar altı aydan uzun sürüyorsa, günlük yaşamı etkiliyorsa, ağrı kesiciler işe yaramıyorsa ya da düzensiz kanamalar eşlik ediyorsa doktora başvurmanız gerekir.
Hangi besinler adet sancısını hafifletir?
Omega-3 içeren balıklar, ceviz, keten tohumu, yeşil yapraklı sebzeler ve magnezyum açısından zengin besinler adet sancısını hafifletmeye yardımcı olabilir.