Menopoz

Menopoz

Menopoz nedir?

Kadın yaşamında, adet kanamasının doğal biyolojik bir süreç sonrası durmasına ‘Menopoz’ denir. Bu dönemde, yumurtalıkların yaşlanmasına bağlı yumurtlama artık olmaz. Dolayısıyla yumurtalıklardan östrojen ve progesteron hormona üretimi de durur. Menopoz, üreme çağının sona erdiğini belirleyen bir dönemdir.

Ortalama menopoz yaşı 51 olup sıklıkla 45 – 55 yaşları arası menopoza girilir. 100 kadından 1’inde 40 yaşından önce menopoz görülür. Bu duruma ‘Erken Menopoz’, ‘Prematür Menopoz’ veya ‘Prematür Over Yetmezliği’ adı verilir.

Menopoz neden olur?

Doğal bir süreç olması yanında bazen menopoz cerrahi olarak yumurtalıklar alındığında, bazı meme kanser tedavileri sonucu, kemoterapi veya radyoterapiye bağlı olarak da gelişebilir. Ayrıca, Down sendromu gibi genetik bir hastalık veya Addison hastalığı gibi altta yatan bir hastalığa bağlı olarak görülebilir.

Menopoz dönemleri nelerdir?

Kadında menopoza doğru ilerleyen yaşam dönemine ‘Perimenopoz’ denir. 30’lu 40’lı yaşlardan başlayarak yumurtalıklarda üretilen östrojen hormon düzeyleri dalgalanmaya başlar. Perimenopoz son düzenli adetten son görülen adet kanamasına kadar geçen süredir. Son adet kanamasının üzerinden geçen 12 aylık döneme ‘Menopoz’ denir. Menopozdan sonraki, artık   adetin kalıcı olarak kesildiği dönem ise ‘Postmenopoz’ olarak adlandırılır.

Perimenopozda adet düzensizliği nasıl olur?

Perimenopoz döneminin en sık bulgusu adet düzensizliğidir. Her türlü adet düzensizliği görülebilir. Kimi kadında adet sıklığı azalırken kiminde daha sık adet görülmeye başlanır. Nadiren adet kanaması birden kesilebilir. Bir veya daha fazla adet kanaması sekebilir. Ayrıca, adet kanama miktarı da bazısında azalırken kimi kadında artabilir. Perimenopozda her türlü adet düzensizliği normal kabul edilse de siz doktorunuza bu durumu bildirmelisiniz. Çünkü anormal kanamanın başka nedenlere bağlı olmadığından emin olunması gerekir.

Menopozda olduğumu nasıl anlarım?

Çoğu kadın adet düzeni ve kanama miktarındaki değişikliklere bağlı olarak ‘acaba menopoza mı girdim?’ şeklinde meraklanmaya başlar. Menopoza geçiş sürecinde (perimenopoz) yaşanan şikayetlere ‘Klimakterik şikayetler’ denir. Bunlar yumurtalıktan üretilen östrojen miktarlarındaki azalmaya bağlı gelişir.

Günlük yaşam kalitesini sıklıkla önemli ölçüde olumsuz etkileyen klimakterik şikayetlerin sıklığı, çeşitliliği, şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte sosyal faktörlere, vücud yapısına, ırka ve yaşanılan coğrafyaya bağlıdır. 10 kadından 8’inde bu şikayetler yaşanır. Klimakterik şikayetler, adetten kesilmeden aylar, hatta yıllar önce başlayabilir. Sıklıkla son adetten 4 yıl önce başlarlar ve menopoz sonra 4 yıl, kimi zaman daha da uzun süre devam edebilir. 10 kadından 1’inde 12 yıl boyunca şikayetler devam eder.

Sıcak basması: Vücudun üst kısmı ve yüze aniden yayılan ateş artışı şikayetine ‘Ateş basması’ denir. Cilt kırmızı renk alır ve terlidir. Ateş basması, birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir. Bazı kadın ise ayda birkaç kez ateş basması görebilir. Sıklıkla adet kanaması kesilmeden önce başlayan bir şikayettir.

Gece terlemesi: Gece olan ateş basmasına ‘gece terlemesi’ denir. Sizi uykudan uyandırıp uykusuz ve yorgun bırakabilir. Yaşam kalitenizi olumsuz etkiler.

Uyku bozukluğu: Perimenopozda bazı kadınlarda uykuya dalma, erken uyanma veya düzgün uyuyamama sorunu başlar. Gece terlemesi olmadan da uyku problemleri görülebilir.

Vajinal kuruluk ve idrar yolları değişiklikleri: Menopozda azalmış östrojen nedeniyle vajen ve komşu dokularda incelme, kuruluk ve elastikiyet kaybı gelişir. Bu durum sıklıkla menopozdan sonraki birkaç yıl içinde başlar. İlişki sırasında ağrı duyulabilir. Daha sık vajinal ve idrar yolı enfeksiyonu gelişir. Sık idrara çıkma hissi olur.

Depresyon ve anksiyete: Menopoza geçiş sırasında birçok kadında depresyon ve anksiyete görülür. Özellikle daha önceden şikayetleri olan hastalarda daha sık menopoza bağlı depresyon ve anksiyete yaşanır. Depresyon bulguları:

  • Üzüntü, keder
  • Yaşamdan keyif almamak,
  • Az veya çok uyumak
  • Konsantrasyon güçlüğü

Unutkanlık: Uyku bozukluğuna bağlı olabileceği gibi östrojen azlığına da bağlı gelişebilir. Bazı uzmanlar, östrojenin güçlü bir beyin fonksiyonu için çok önemli olduğunu öne sürer.

Diğer şikayetler ise:

  • Libidoda azalma
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Baş ağrısı
  • Çarpıntı
  • Eklemlerde ağrı ve tutukluluk
  • Kas kütlesinde azalma
  • Kilo artışı
  • Cilt, ağız içi ve gözde kuruluk
  • Saçlarda incelme ve dökülme
  • Yüz, boyun, göğüs ve üst sırtta kıllanma artışı
  • Meme dokusunda azalma

Eğer rahiminiz alınmış ancak yumurtalıklar duruyorsa menopozda olduğunuzu anlamak zor olabilir. Rahimi alınanlar kanama görmese de menopoz şikayetleri olur. Cerrahi menopoza girenlerde klimakterik şikayetler çok şiddetli yaşanır.

Perimenopoz ve postmenopoz dönemlerine ait sağlık sorunları nedir?

Kadın yaşamının üçte biri menopoz sonrası dönemde geçer. Östrojen hormonunun üreme fonksiyonu dışında birçok etkisi vardır. Bu yüzden zamanla azalan östrojen hormonunun eksikliğine bağlı kadınlarda bazı sağlık sorunlarında risk artışı yaşanır:

  • Vulvovajinal atrofi (dış genital bölge ve vajende doku incelmesi ve kuruluk)
  • İlişki sırasında ağrı
  • İdrar kaçırma
  • Kalp ve damar hastalıkları (kalp krizi, inme)
  • Metabolizmada yavaşlama
  • Kemik erimesi
  • Duygulanım bozukluğu
  • Katarakt
  • Dişeti hastalıkları

Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

Eğer 45 yaşın üzerinde ve adet düzensizlikleri yaşıyorsanız doktora başvurmalısınız. Ancak, sizi rahatsız eden başka şikayetleriniz varsa yine doktora başvurmalısınız. Örneğin, gece terlemesinden dolayı rahat uyuyamıyorsanız, ateş basmasından dolayı çalışamıyorsanız veya kendiniz mutsuz hissedip hiçbir şeyden keyif almıyorsanız klimakterik şikayetler yaşıyorsunuz demektir. Doktora başvurmanız gereken diğer durumlar şunlardır:

  • 21 günden kısa süren adet döngünüz varsa
  • Yoğun adet kanama miktarı oluyorsa
  • Adetler arası lekelenme veya ara kanama oluyorsa
  • Postmenopoz döneminde kanamanız başlarsa, lekelenme bile olsa

Menopoz tanı testi var mıdır?

Menopozu işaret eden hormon testleri (FSH, östradiol) vardır. Ancak bunlar tanı koydurucu değildir. Sadece fikir verir çünkü bakılan hormon değerleri de menopoza yakın dönemde oynamalar gösterebilir. Bu yüzden bu hormonlara, genç yaştaki hastalar veya bazı özel durumu olan hastalarda başvurulur. Ayırıcı tanı açısından da hormon testleri (TSH) dahil başka kan testlerine de başvurulabilinir. Yaşınız, adet değişikliği hikayeniz ve/veya klimakterik şikayetleriniz menopozu düşündürüyorsa teste gerek yoktur.

Hala gebe kalabilir miyim?

Adet sıklığı azalsa bile adet kanaması olduğu sürece gebe kalma riskiniz hala vardır. Son adetinizin üzerinden tam 12 ay geçtiğine emin olmadan korunmayı bırakmamalısınız. Son adetinizi bir yıldan uzun bir süre önce gördüyseniz artık menopozdasınızdır ve gebe kalmanız mümkün değildir. Ancak o zaman korunmayı bırakabilirsiniz.

Menopoz tedavi edilir mi?

Evet. Ancak her kadın menopoz şikayetleri için tedavi almak istemez. Şikayetleri rahatsızlık verici bulanlar için tedavi seçenekleri vardır. Menopoz tedavisi kişiye özgü, bireyselleştirilmiş bir tedavidir. Amaç, şikayetleri rahatlatmak, böylece yaşam kalitesini arttırmaktır. Kişinin hangi şikayeti ön planda ise ona yönelik tedavi planlanır.

Menopozda hormon tedavisi 59 yaşına kadar olan veya menopoz sonrası 10 yıla kadar süre için önerilir.  Daha genç kadınlar ve perimenopoz dönemindekiler için yan etkiler çok nadirdir.

Bu ilaç grubuyla ilgili genel olarak ülkemizde sıkıntı yaşanmaktadır. Başka ülkelerde tedavide yeralan ağızdan veya vajinal uygulanan ilaçlar henüz ülkemizde bulunmamaktadır. Daha önceden kullandığımız ilaçlar da artık üretilmemektedir. (Bu yüzden bu ilaçlara metinde yer verilmemiş, sadece ülkemizde ulaşılabilen tedavi seçenekleri sunulmuştur.)

Hormon tedavisi nedir?

Perimenopoz ve menopoz sonrası şikayetleri rahatlatan en etkin tedavi ‘Hormon Tedavisi’dir. Bu tedavinin ana etkeni östrojen hormonudur. 2 tip hormon tedavisi vardır:

  1. Çoğu kadın östrojeni bir diğer önemli hormon olan progesteron ile beraber almak zorundadır. Çünkü östrojenin rahim içi dokuyu uyarıcı etkisini progesteron ile baskılamak gerekir. Yoksa uzun dönemde rahim kanseri gelişebilir. Sadece rahimi alınmış hastalar tek başına östrojen alabilirler. Östrojen ve progesteron birarada uygulanan tedaviye ‘Kombine Hormon Tedavisi’ veya daha basit olarak ‘Hormon Tedavisi’ denir.
  2. Sadece östrojen içeren tedaviye ise ‘Östrojen Tedavisi’ veya ‘Sadece Östrojen Tedavisi’ 40’lı 50’li yaşlarda bu hormon tedavilerinin etkin ve güvenli olduğu düşünülmektedir.

Hormon tedavisi perimenopoz ve menopoz sonrası çoğu şikayetler için etkin olmakla beraber bazı riskleri de taşır. Tedavi isteyen hastalarda yarar ve zararları tam ve net olarak hastaya anlatıldıktan sonra karar verilmelidir.

Hormon tedavisi nasıl uygulanır?

Östrojen birçok formda verilebilir. Ülkemizde ağızdan tablet, vajinal tablet ve krem formları bulunmaktadır. Yurt dışında flaster ve sprey şeklinde de östrojen bulunmaktadır. Eğer progesteron alınması gerekirse ayrı veya östrojenle birarada ağızdan tablet formunda ilaçlar vardır.

Hormon tedavisinin faydaları nelerdir?

Ağızdan verilen östrojen tedavisi (sistemik tedavi), tek başına veya progesteron ile beraber olsun, gece terlemesi ve ateş basmasında en etkin tedavidir. Hem sistemik hem de lokal östrojen tedavisi vajinal kuruluk şikayetine de iyi gelir. Sistemik östrojen menopoz erken döneminde başlayan kemik kaybını önleyerek kalça ve omurga kırıklarını önler. Kombine östrojen ve progesteron tedavisi kalın barsak (kolon) kanser riskini azaltır.

Hormon tedavisinin riskleri nelerdir?

Hormon tedavisi şu durumlar için risk artışına neden olabilir:

  • Sadece östrojen tedavisi, rahim iç döşemesini (endometriyum) kalınlaştırarak rahim kanseri riskini arttırır.
  • Kombine hormon tedavisi az da olsa kalp krizi riski ile ilişkilendirilmiştir. Bu risk yaş, altta yatan diğer sağlık sorunları ve kadının hormon tedavisine ne zaman başladığına bağlı olabilir.
  • Kombine hormon tedavisi ve sadece östrojen tedavisi, az bir inme ve derin toplar damarlarda pıhtı (trombüs) risk artışı ile ilişkilendirilmiştir. Bu risk 50-59 yaş arasında çok düşüktür. Ağızdan alınan ilaçlarda bu risk daha fazladır.
  • Kombine hormon tedavisi yine ufak bir meme kanser riskinde artış ile ilişkilendirilmiştir.
  • Östrojen tedavisi (sistemik tedavi), tek başına veya progesteron ile beraber olsun ufak bir safra kesesi hastalıklarında artış riski taşır. Bu risk en fazla ağızdan tedavilerde görülür.

Sonuç olarak, hormon tedavisi meme kanseri, inme, kalp krizi ve damarda pıhtı hikayesi olan hastalar bu hormonları kullanmamalıdır.

Hormon tedavisi kimlere uygulanmaz?

Bazı kadınlar için menopozal hormon tedavisi güvenli olmayabilir. Şu sağlık sorununuz varsa doktorunuzla risklerinizi konuşmalısınız:

  • Kalp hastalığı öyküsü
  • Kalp hastalığı risk faktörü varlığı
  • Ailede veya kişinin meme kanser öyküsü
  • Yüksek trigliserid düzeyleri
  • Ailede safra kesesi öyküsü
  • Karaciğer hastalığı
  • İnme veya damar tıkanıklığı öyküsü

Menopoz şikayetlerine iyi gelen başka ilaçlar var mıdır?

Bazı antidepresanlar Bazı tip antidepresan ilaçlar hem depresyon bulgularına hem de ateş basmasına iyi gelir. Depresif şikayetleriniz olmasa bile ateş basması için bu tip antidepresanları kullanabilirsiniz.

Bazı epilepsi ilaçları – GABA molekülünün taklidi olarak kullanılan bir tür epilepsi (sara) ilacının ateş basması ve menopozda görülen uyku bozukluklarına iyi geldiği bildirilmiştir. Östrojen tedavisi alamayanlarda kullanılabilir.

Bazı hipertansiyon ilaçları – Bir tür α2-adrenerjik agonist olan bir hipertansiyon ilacının ateş basması ve menopozda görülen uyku bozukluklarına iyi geldiği bildirilmiştir.

Selektif östrojen reseptör modülatörleri – SERM olarak adlandırılan bu ilaçlar östrojenin etkili olduğu sadece bazı dokulara bağlanır. Ateş basması ve vajinal kuruluğa bağlı ilişki sonrası ağrı şikayetine iyi gelirler.

Tarım Bakanlığı ruhsatlı ilaçlar – İçeriği kara yılan kökü kuru ekstresi, soy isoflavin ekstresi, Dong Quai (Angelica sinensis) kökü ekstresi, evening primrose yağı, vites agnus-castus tohum ekstresi, camomile çiçeği ekstresi, alfa-alfa bitki ekstresi, siberia gingseng kökü ekstresi, salvia officinalis yaprağı ekstresi, arı polen ekstresi gibi doğal östrojenler içeren bitkilerden elde edilen ekstreler, çeşitli vitaminler ve mineraller içeren ilaçlar sistemik olarak klimakterik şikayetler için kullanılır.

Vajinal kayganlaştırıcılar ve nemlendiriciler – Vajinal kuruluk için önerilir.

Kognitif davranış terapisi – Depresif ruh hali ve anksiyete konularında faydası dokunabilen konuşma seanslarıdır.

Osteoporoz tedavisi

Kendi başıma yapabileceğim bir şey var mı?

Yaşam tarzı değişiklikleri olarak yapabilecekleriniz:

  • Dengeli beslenin
  • Kilolu iseniz zayıflayın ve düzenli egzersiz yapın
  • Pelvik taban egzersizleri yapın (Kegel egzersizleri)
  • Sosyal ve mental olarak aktif olun

Ateş basması ve gece terlemeniz varsa şu basit önlemlerin faydasını görebilirsiniz:

  • Hafif, ince kıyafetler giyin
  • Gece yatak odanızı soğuk tutun
  • Ilık duş alın
  • Klima veya fan kullanın
  • Soğuk içecekler tüketin
  • Stres düzeyinizi azaltın
  • Potansiyel uyaranlardan uzak durun (kahve, sigara, alkol, acı baharatlar)

Duygulanım dalgalanması, depresif ruh hali veya anksiyete şikayetleriniz varsa kendi başınıza uygulayabilecekleriniz şunlardır:

  • Yeterli derecede dinlenin
  • Düzenli egzersiz yapın
  • Rahatlatıcı aktiviteler (yoga, tai chi) yapın

Tedavi takibi nasıl yapılır?

Menopoz tedavisi başlandı ise ilk kontrol 3 ay sonra yapılır. Sonra yıllık muayenelere devam edilir. Muayeneler sırasında kontrol edilmesi gerekenler şu durumlardır:

  • Şikayetlerinizin kontrol altında olup olmadığı
  • İlaçların yan etkisi ve kanama düzeni
  • Tansiyon
  • Kilo
  • Alınan menopoz tedavi şekli
  • İhtiyaç duyulduğunda tedavi şeklinde değişiklik
  • Tedaviye ne zaman son verilebileceği ve nasıl yapılması gerektiği

Birçok kadın birkaç yıl tedaviye gerek duyar ta ki birçok şikayet gerileyene kadar. Önerilen tedavinin etkili en düşük doz ve en kısa süre olarak verilmesidir. Şikayetleriniz, yaşınız ve risk faktörlerine göre yarar-zarar dengesi değerlendirilerek tedavi sonlandırılır.

Kemik sağlığımı nasıl korurum?

Hem kadın hem de erkeklerde 35 yaşından sonra yaşa bağlı kemik kaybı normaldir. Ancak, perimenopoz ve menopoz sonrası 4-8 yıl kadınlarda östrojen azalması ile kemik kaybı erkeklere göre hızlanır. Östrojen kemik sağlığı için kadınlarda çok önemlidir. Östrojen azalması sonucu hızlanan kemik kaybı çok fazla olursa ‘kemik erimesi’ne (osteoporoz) neden olur. İleriki yaşlarda osteoporoza bağlı kemik kırıkları görülür. En fazla kırık riski artan bölgeler omurlar, kalça ve el bileğidir. Bu yüzden kemik erimesi ve buna bağlı gelişen kemik kırıkları sonrası görülen hayatı tehtid eden durumları önlemek için kemik sağlığı çok önemlidir.

Menopoz sonrası dönemde kemik sağlığı için şunların yapılması önerilir:

  • Düzenli egzersiz: Hem yer çekimine karşı egzersizler hem de direnç egzersizleri
  • Sağlıklı beslenme: Meyve, sebze, kalsiyumdan zengin beslenme
  • Yeterli gün ışığı alınması: D vitamini üretimini tetikler
  • Sigara kullanılıyorsa bırakılmalı
  • Alkol tüketimi azaltılmalı
  • Kalsiyum takviyesi
  • D vitamin takviyesi

Menopoz sonrası sağlığımı nasıl korumalıyım?

Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, menopoz sonrası yıllarda, yaşam kalitenizi arttırmak için en iyi yapabileceğiniz uygulamadır. Bu süreçte sağlıklı bir yaşam tarzı için şunların yapılması önerilir:

Sağlıklı Beslenme — Dengeli bir beslenme alışkanlığı edinmelisiniz. Kemik sağlığı için yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini almaya dikkat edin.

Egzersiz — Düzenli egzersiz kemik kaybını yavaşlatır ve genel sağlığı iyileştirir. Yerçekimine karşı egzersizler, örneğin yürüyüş, kemikleri güçlü tutar. Ağırlık egzersizleri kasları ve kemikleri güçlü kılar. Denge egzersizleri, örneğin yoga, tai chi, düşmeye karşı sizi korur ve kemik kırıklarından korur.

Rutin sağlık kontrolü —Yıllık muayene ve testlerinizi yaptırın. Diş, göz ve işitme  muayenesini unutmayınız. Rutin sağlık kontrolleri sorunların erken yakalanmasını sağlar.