Kadın Cinsel Fonksiyon Bozuklukları

Kadın Cinsel Fonksiyon Bozuklukları

Vulva ağrısı nedir?

‘Vulva’ kadın dış genital bölgesine verilen addır. Bu bölgede iki çeşit ağrı tanımlanmıştır:

  1. Vulvar ağrı: Belli bir etkene bağlı oluşan ağrı
  2. Vulvodini: En az 3 aydan beri süren, nedeni bilinmeyen, olası potansiyel faktörlerle ilişkilendirilen ağrıdır.

Vulvada ağrı her yaş grubunda görülür. Vulva sıklıkla normal görünümdedir. Bazen hafif kırmızı ve ödemli görülebilir. Vulvodini, uzun süreli yaşam kalitesini bozan bir sorun haline gelebilir. Her kadın vulvada ağrıyı farklı şekilde tarif eder:

  • Yanma
  • Sızlama
  • Zonklama
  • Batma
  • Tahriş
  • Hassasiyet
  • Kaşıntı
  • Rahatsızlık hissi
  • Sürtünme hissi
  • Ödemli kitle hissi

Vulvodini ise ağrının farklı parametrelerine göre çeşitli şekillerde tanımlanır:

  • Yerleşimine göre:
    • Lokal (örnek, vestibülodini, klitorodini)
    • Yaygın
    • Miks (hem lokal hem de yaygın)
  • Uyarana göre:
    • Uyaran sonrası (örnek, temas, penetrasyon)
    • Kendiliğinden
    • Miks (hem uyaran ile hem d kendiliğinden)
  • Başlama zamanına göre:
    • Primer (Başlangıcında hiçbir etken olmayan)
    • Sekonder (belli bir olaydan sonra başlayan)
    •  Ağrı düzeni:
    • Aralıklı
    • Sürekli
    • Sabit
    • Erken
    • Geçikmiş

 

Vulva ağrısı neden olur?

Vulvar ağrı nedenleri şunlardır:

  • Enfeksiyonlar: Örneğin tekrarlayan mantar veya genital herpes (uçuk)
  • Enflamasyon: Cilt hastalıklarıdır. Örneğin, liken skleroz, liken planus, immünobüllöz bozukluklar
  • Kanser: Örnek, Paget hastalığı, yassı epitel hücreli kanser
  • Nörolojik bozukluklar: Örneğin, postherpetik nöralji, sinir sıkışması, sinir hasarı, nöroma
  • Travma: örneğin, doğum travması, yırtık, dikiş varsa yara iyileşmesi sırasında ağrı
  • Tedavi yan etkisi: Örneğin, ameliyat sonrası, kemoterapi, radyoterapi
  • Hormonal değişiklikler: Lohusalık dönemi, menapoz, eksiklikler

 

Vulvodininin, birçok etkenin birarada etkili olduğu, ancak hiçbir kanıtlanan nedenin ortaya konamadığı bir tablo olduğu kabul edilir. Olası etkenler şunlardır:

  • Genetik
  • Enflamasyon
  • Sık mantar enfeksiyonları
  • Allerjik reaksiyon
  • Nöropatik ağrı
  • Pelvik taban kaslarında spazm veya güçsüzlük
  • Pelvic organ sarkması
  • Hormonal dengesizlik
  • Doğum kontrol hapları
  • İdrarda yüksek oranda oksalat bulunması
  • Psikolojik bozukluklar

 

Cinsel sağlık ve cinsel ilişki nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre cinsel sağlık; kişilik, iletişim ve aşkı arttıran yollarla cinsel varoluşun bedensel, duygusal, entellektüel ve sosyal yönlerinin bir bütünleşmesidir. Cinsellikle ilgili sorunlar bu bütünlüğün bozulmasına yol açarak, bireylerin ruhsal ve sosyal sorunlar yaşamasına sebep olur.

Cinsel ilişki; iki insanın biyolojik, ruhsal ve sosyal yönleriyle yaşadıkları birleşmedir. Bu birleşmenin belirli bir tek şekli ve kuralı olmadığı gibi taraflar birbirine ve çevreye zarar vermedikleri ve doyuma ulaştıkları sürece nasıl ve ne kadar cinsel aktivitede bulanacaklarına kendileri karar verir.

 

Kadında cinsel aktivite nasıl gerçekleşir?

Kadında fiziksel ve psikolojik uyarılma sonucu beyindeki bazı merkezler harekete geçer. Beyinden klitoris (bızır) ve diğer cinsel organlara gelen emir sonucu alınan uyarı cinsel tepkiye dönüşür. Yani kadın cinsel ilişkiye beyniyle katılır ve bunun için psikolojik hazırlığı da büyük önem taşır.

Cinsel aktivite 4 aşamada gerçekleşir:

  1. Cinsel İstek Fazı (Libido)
  2. Cinsel Uyarılma Fazı
  3. Orgazm Fazı
  4. Rezolüsyon (Çözülme/Gevşeme) Fazı

Her bir fazda çeşitli değişiklikler olur ve cinsel aktivite tamamlanır

 

 

Kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Cinsel işlev bozukluğu yaşayan kadınlarda en sık görülen şikayetler şunlardır:

  • Cinsel isteğin ve sekse duyulan ilginin çok az ya da hiç olmaması
  • Cinsel aktivite sırasında uyarılmanın gerçekleşmemesi
  • Cinsel aktivite sırasında vajina içerisindeki kayganlığın çok az ya da hiç olmaması
  • Cinsel organlarda hissizlik
  • Zor veya hiç orgazm olamama
  • Cinsel aktivite sırasında ağrı ve rahatsızlık olması
  • Cinsel aktivite sonrasında ağrı ve rahatsızlık olması

Bazen sorunlar geçicidir ve kişinin yaşamını olumsuz etkilemez. Ancak, ağrınız var veya endişe duyuyorsanız yarar görebileceğiniz tedaviler vardır.

Bazı kadınlar erişkinlik dönemi boyunca cinsellikle ilgili sorun yaşarken kimi kadın için bu sorun sonradan başgösterir.

 

Cinsellikle ilgili sorunlar neden olur?

Cinsel problemler birçok nedene bağlı gelişebilir. Örneğin, partnerinizle ilişkinizdeki sorunlar cinsel yaşamınıza yansıyabilir.

Sağlık sorunları cinsel fonksiyonları da etkileyebilir.  Örneğin, doğumu takip eden haftalar, hatta aylar boyunca ilişki ağrılı olabilir. Menopoz döneminde libidoda azalma veya ağrılı ilişki daha sık görüşür.

Cinsel işlev bozukluğu çeşitli organik ve psikolojik nedenlerle oluşabilir:

Organik nedenler: 

  • Enerjisini ve öz bakım gücünü azaltan kronik hastalıklar: Böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği
  • Yaşamda değişikliğe yol açan ağır sağlık sorunları: Kanser
  • Sistemik hastalıklar: Diyabet, kalp hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri
  • Damar hastalıkları: Sigara kullanımı, ateroskleroz
  • Nörolojik hastalıklar: Omurilik yaralanmaları, sara, multipl skleroz, beyin damarlarına ait hastalıklar, Alzheimer, Parkinson hastalığı, sinir sistemine ait enfeksiyonlar
  • Hormonal değişiklikler: Menopoz
  • İleri yaş: Yaş arttıkça klitoris ve vajinadaki bağ doku artar, kas oranı azalır. Sonuçta klitoristeki sertleşme ve vajinadaki genişleme yeteneği bozulur.
  • Cerrahi girişimler: Üreme organlarına ait çeşitli cerrahi girişimler sinir zedelenmesine yol açabilir. Ayrıca yumurtalık operasyonları hormonal dengeyi bozabilmekte ve vücutta meydana getirdiği değişiklikler nedeniyle de cinsel işlev bozukluğuna sebep olabilmektedir.

Özellikle memenin alınması veya mesane ve barsak ameliyatlarında açılan bazen karın bölgesinde oluşturulan boşalmayı sağlayan ağızlaştırmalar nedeniyle, kadının bedenini algılayışı bozulabilmekte ve cinsel yaşamı da bundan etkilenmektedir.

  • İlaç yan etkisi: Kalp hastalıkları, hipertansiyon, depresyon, hormonal problemler, kanser, mide şikayetlerinin tedavisinde kullanılan kimi ilaçlar ve bazı idrar söktürücüler cinsel işlevlerin bozulmasına yol açabilmektedir.

Psikolojik nedenler?

  • Çocukluk çağı yetiştirilme tarzı ve bu dönemde kazanılan çeşitli yaşam deneyimleri, alışkanlık ve takıntılar hayatın sonraki aşamalarını etkiler.
  • Bozuk aile ilişkileri içinde, yanlış ve yetersiz cinsel bilgilerle büyüyen ya da çocuklukta cinsel travma yaşayan bireylerde, cinsel işlev bozukluğuna yatkınlık oluşur.
  • Sonraki yaşamda yaşanan cinsel başarısızlıklar, depresyon, aldatılma, hamilelik ve doğum sonrası ruhsal problemler, organik hastalıklara tepki, yaşlanma, partnerdeki cinsel problemler ve cinsel şiddete maruz kalma gibi nedenlerle cinsel işlev bozukluğu başlar.
  • Çiftler arasındaki çekiciliğin kaybolması, ilişkinin bozulması, kendine güvensizlik, cinsellikten ve başarısızlıktan korkma, cinsellik hakkında kalıplaşmış yanlış düşünceler, yetersiz ön sevişme ve psikiyatrik rahatsızlıklar sorunun çözülmesini zorlaştırır.

Özellikle organik nedenlere bağlı oluşan orgazm bozukluklarına, psikolojik kökenli sorunlar da eşlik edebilir. Öne çıkan psikolojik faktörler, partnere karşı ilgi kaybı, partner tarafından reddedilme korkusu, vajinaya zarar gelebileceği endişesi ve suçluluk duygusudur.

Kadında cinsel işlev bozukluğu nasıl anlaşılır?

Cinsel sorunlarınızın nedenini bilmiyorsanız profesyonel destek almalısınız. Cinsel aktiviteyi başlatma, sürdürme ve doyumla sonlandırmaya engel olan her türlü sorunda mutlaka çekinmeden bu konuda uzmanlaşmış sağlık ekibine başvurulmalı, doğru ve ayrıntılı bilgi alınarak gerekirse tedaviye başlanmalıdır.

Cinsel işlev bozukluğu tanısında detaylı alınan öykü çok önemlidir. Tanı ve tedaviyi etkilememek için sorun açıkça anlatılmalı ve hiçbir bilgi saklanmamalıdır. Sonrasında yapılan muayene ile teşhis konabilse de bazı testler yapılması gerekebilir.

 

Cinsel işlev bozukluğunda hangi testler istenir?

Cinsel işlev bozukluğu şikayeti ile başvuran hastaya istenilen tetkikler şunlardır:

  • Psikososyal değerlendirme: Uluslararası ortak kullanılan şikayetlere yönelik cinsel işlev sorgulaması yapılır.
  • İdrar ve tam kan tahlili (kan şekeri, kreatinin, kolesterol, trigliserid, karaciğer enzimleri gibi), hormon düzeyleri (FSH. LH, östradiol, testosteron gibi) başvurulan ilk tetkiklerdir.
  • Doppler Ultrasonografi: Damarsal nedenlere bağlı cinsel işlev bozukluğunun tanısında kullanılır. Cinsel organlardaki kan damarlarının haritası çıkarılır ve bu bölgedeki belli noktalardan kan akım hızı ölçülür.
  • Biotesiometri: Cinsel organlardaki sinirsel uyarı düzeyini değerlendirmede kullanılır. Klitoris gibi cinsel noktalara ve cinsel bölge dışındaki bazı noktalara uyarı verilerek duyusal tepkiler incelenir.
  • Vajinal pH ölçümü: pH metre denilen özel göstergeler yardımıyla vajina sıvısı içindeki asitlik düzeyi saptanır. Vajen pH bozulması enfeksiyonlara zemin hazırlar.
  • Vajinal kompliyans ölçümü: Vajen hacmi ile duvar direnci arasındaki ilişki değerlendirilir.
  • Vajinal ısı ölçümü: Kan akımı ile artan ısı, kan akımının dolaylı bir göstergesi olarak kabul edilir.

 

 

Kendi başıma yapabileceğim bir şey var mı?

Cinsel sorunlarınız partnerinizle ilişkinizdeki sorunlara bağlı olabilir. Bu durumda kendi başınıza atabileceğiniz adımlar vardır:

  • Sizin için cinselliğin daha keyifli nasıl olacağını partnerinizle konuşun
  • Cinsellik dışında birarada keyifli vakit geçireceğiniz aktiviteler bulun
  • Cinsel konularla ilgili sağlıklı bilgi edinmek için kitap okuyun
  • Tek başınıza veya partnerinizle beraber psikolojik danışmanlık hizmeti alın

İlişki sırasında ağrı veya kuruluk yaşayan kadınlar ilişki sırasında vajinal kayganlaştırıcı kullanınca daha iyi hissederler.

Her anlamda beden ve ruh sağlığınızın yerinde olduğundan emin olun. Varsa bir sağlık probleminiz tedavi olun. Sağlığınız yerinde olunca daha mutlu bir cinsel yaşamınız olacaktır.

 

Cinsel işlev bozuklukları nasıl tedavi edilir?

Sebebe ve hastanın genel durumuna göre belirlenen bir tedavi yelpazesi vardır. Tedavi seçenekleri şöyledir:  ilaç veya vakum cihazı gibi terapilerden, psikoterapiye kadar uzanır.

İlaç Tedavisi

İlaç yan etkisine bağlı cinsel fonksiyon bozukluğu varsa ilaç değişikliği yapılmalıdır.

Damar genişletici etkisi ile klitoris ve vajinada kan dolaşımını, vajinal ıslaklığı ve uyarılmayı arttıran ve vajina düz kasında gevşetici etki yapan bazı ilaçlar vardır. Bunlar doktor kontrolü altında kullanılmalıdır.

Hormonal Tedavi

Menopozda vajinal kuruluk için östrojenli krem veya tabletler veya oral hormon replasman tedavisi verilir. Vajinal kuruluk için kayganlaştırıcı jeller de önerilir. Yine menopozda, özellikle testosteron seviyesi düşük kadınlarda testesteron kullanılabilir. Klitoral duyarlılığı, vajinal ıslaklığı, sekse olan ilgiyi ve uyarılmayı arttırır. Karın bölgesine yapıştırılan bant formları vardır.

Klitoral Vakum Cihazı

Bu alet, klitorisin üzerine yerleştirilen huni şeklinde tek kullanımlık küçük yumuşak bir plastik vakum başlığı ile avuç büyüklüğünde ve pille çalışan bir vakumdan oluşur. Klitoristeki kan dolaşımını ve düz kas oranını arttırmada yarar sağlar. Vücuda girmeden klitoriste yumuşak bir vakum etkisi oluşturur ve duyarlılığı, vajinal ıslaklığı, orgazmı yani genel anlamda doyumu arttırır.

Fizik Tedavi

Ağrılı cinsel ilişki veya vulvada ağrı varsa pelvik taban kaslarını gevşetmeye yönelik uygulamalar yapılır.

2 adet elektrodu olan, taşınabilir ve pille çalışan bir alet ile dış genital bölge cildine verilen elektrik akımı ile genital organlara giden sinirler dolaylı yoldan uyarılır ve omurilikteki genital organlara giden sinirlerin refleks mekanizmaları düzenlenerek etkisi gösteren  ‘Transkutanöz Sinir Uyarısı’ (TENS) yöntemi ile uyarılma ve orgazm sorunu tedavi edilir.

Psikolojik Danışma

Cinsel işlev bozukluğu olan kadınlar ve partnerlerinde psikososyal sorunlar da görülebilir. Bu sorunlar kimi zaman sebep, kimi zaman da sonuç olarak karşımıza çıkar. Cinsel yaşamdaki aksaklıklar çiftler arasında sürtüşmelere ve ilişkilerin bozulmasına yol açabilir. Bu yüzden psikoterapi ve cinsel terapi uygulanması gerekebilir.

Cinselliğin çiftlerin güç ve enerji harcayarak birlikte oluşturdukları bir aktivite olduğu ve bunun getirdiği doyumu yaşamaya da her iki tarafın eşit ölçüde hakkı olduğu unutulmamalıdır.

 

 

Sunum için lütfen tıklayın.