Doğum Sonrası Korunma Yöntemleri

Doğum Sonrası Korunma Yöntemleri

Doğum sonrası bir korunma yöntemi kullanmazsanız, kısa bir sürede gebe kalabilirsiniz. Hatta, bazı kadınlar hiç adet görmeye başlamadan bile gebe kalabilir. Bu yüzden doğum sonrası korunmak sizi istenmeyen gebeliklerden koruyacağı için önemlidir.

Doğum sonrası hangi korunma yöntemini seçmeliyim?

Doğum sonrası gebelikten korunmak için bir yöntem şeçerken şu noktalar gözden geçirilmeli:

  1. Ne zaman başlanır? – Bazı doğum kontrol yöntemleri hemen doğum sonrası uygulanabilir. Bazı yöntemler için belli bir süre beklemeniz gerekir.
  2. Emzirmeyi etkiler mi? – Emzirirken tüm yöntemler güvenilirdir. Sadece hemen doğum sonrası birkaç hafta bazı doğum kontrol yöntemleri süte etkilerinden dolayı önerilmez.
  3. Etkinliği nedir? – Gebe kalmadan önce kullandığınız doğum kontrol yöntemi doğum sonrası dönem için en iyisi olmayabilir.

Doğum sonrası korunma için hangi yöntemler vardır?

Doğum sonrası gebelikten korunma için kullanılabilecek yöntemler etki mekanizmalarına göre

  1. Mekanik: Kondom, Rahim içi araç
  2. Hormonal: Haplar, Rahim içi araç, Enjeksiyonlar, Vajinal halka, Minipill
  3. Doğal yöntemler: Emzirme

 

RAHİM İÇİ ARAÇ (SPİRAL)

Rahim içi araç T-şeklinde küçük bir alettir. Doktor tarafından uygulanır. Vajinal doğum veya sezaryan sonrası hemen rahim içine yerleştirilebilirse de düşme riski bu dönemde daha fazladır. Tercih edilen, doğumdan 6 hafta sonra uygulanmasıdır.

İki tip spiral vardır:

  1. Bakır içeren: 5 yıl boyunca içerdiği bakırı rahim içine salarak döllenmeyi engeller.
  2. Hormon içeren: 5 yıl boyunca içerdiği hormonu (progesteron) rahim içine salarak döllenmeyi engeller.

Rahim içi araçların avantajı nelerdir?

Spiral kullanımı çok pratiktir çünkü bir kere yerleştirildikten sonra başka bir şey yapmanıza gerek yoktur.  Hormon içeren spiral adet miktarını ve sancısını da azaltır.

Rahim içi araçların yan etkileri nelerdir?

Spirallerin ilk bir yılda %5 düşme riski vardır. En sık ilk 3-6 ay boyunca, ara kanama / lekelenme yapabilirler.

Hormonlu spiral ile başağrısı, bulantı, duygulanım bozukluğu (depresyon) ve memede hassasiyet görülebilir.

Bakırlı spiral ise adet sancısını veya kanama miktarını arttırabilir.

 

DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ OLARAK ENJEKSİYONLAR (DOĞUM KONTROL İĞNELERİ)

İki tip doğum kontrol iğnesi vardır:

  1. Aylık iğne: Hem östrojen hem progesteron içerir. Ayda bir kas içine yapılır.
  2. Üç aylık iğne: Sadece progesteron içerir. Üç ayda bir kas içine uygulanır.

Her ikisi de yumurtlamayı baskılayarak gebelikten korur. Hemen doğum sonrası ilk iğnenizi vurulabilirsiniz.

Doğum kontrol iğnelerinin yararı nedir?

Cinsel hayatınızı olumsuz etkilemezler. Kullanımları pratiklerdir. Nerdeyse herkeze uygulanabilirler.

Doğum kontrol iğnelerinin yan etkileri nelerdir? Kimler için uygun değildir?

Üç aylık iğne kemik erimesine neden olabilir. Bırakıldıklarında kayba uğrayan kemik yoğunluğunun bir kısmı geri döner. Doğum kontrol iğneleri, düzensiz kanama, başağrısı veya hafif kilo artışı yapabilir.

Üç aylık iğne birçok kalp-damar hastalık risk faktörü birarada olanlarda kullanılmamalıdır.

 

KOMBİNE HORMONAL DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ

‘Kombine’ denmesinin nedeni hem östrojen hem de progesteron hormonu içermeleridir. Ülkemizde hap ve vajinal halka şeklinde bulunurlar. Asıl etki mekanizmaları yumurtlamayı baskılamaktır.

Kombine hormonal doğum kontrol yöntemlerinin faydası nedir?

Cinsel hayatınıza olumsuz etkileri yoktur. Adetleri düzene sokar, kanama miktar ve süresin azaltırlar. Ayrıca sivilcelenme, kıllanma ve adet sancısına da iyi gelirler.

Kombine hormonal doğum kontrol yöntemlerinin yan etkileri nelerdir?

Doğum sonrası ilk 6 hafta olan ‘lohusalık dönemi’ damar içinde pıhtı oluşup damar tıkanması ve pıhtı atması sonucu inme riski yüksektir. Kombine hormonal doğum kontrol yöntemleri bu riski daha da arttırdığından lohusalık bitene kadar başlanmamalıdır.

Bu yöntemlerin içerdiği hormon olan östrojen çok az da olsa süt miktarını azaltabilir. Bebeğiniz iyi emmeye başlamadan ve süt miktarınız yeterli olmadan bu yöntemlere başlanması önerilmez.

En sık görülen yan etkiler ise ara kanama, başağrısı, memede hassasiyet ve bulantıdır.

Kombine hormonal doğum kontrol yöntemleri kimler için uygun değildir?

Eğer 35 yaş üstü ve sigara kullanıyorsanız; inme, kalp hastalığı, damar tıkanıklığınız, auralı migren, meme kanseri, meme kanser öyküsü ve karaciğer hastalığınız varsa bu yöntemleri kullanmanız önerilmez.

 

SADECE PROGESTERON İÇEREN DOĞUM KONTROL HAPI (MİNİPİLL)

“Sadece progesteron içeren doğum kontrol hapı” olarak da bilinen minipil, progesteron hormonu içeren ve ağız yoluyla kullanılan doğum kontrol hapıdır. Etki mekanizması, döllenmeyi engellemektir. Türkiye’de sadece desogestrel içeren formu vardır (CERAZETTE film tablet®, Merck Sharp & Dohme).

Minipill nasıl kullanılır?

Doğumdan sonraki 21. günde başlayabilirsiniz. Etkinliği hemen başlar. Hergün aynı saatte alınmalıdırlar. Bir tableti 12 saatten fazla almayı unutursanız en az 48 saat ek bir korunma yöntemi de kullanmanız gerekir. Kusma veya ishal varsa etkin olmayabilir.. Kutular arası ara vermeden devam edilir.

Düzgün kullanıldığında ilk bir yılda gebe kalma riski %1’den azdır

Minipill avantaj ve yan etkileri nedir?

Cinsel yaşamınıza olumsuz etkisi yoktur. Adet miktarını azaltır.  Emzirirken güvenilirdir. Süt miktarına etkisi yoktur. Östrojen hormonu kullanamayanlarda kombine doğum kontrol hapları yerine kullanılabilir. Her yaş için, hatta sigara kullanıyorsanız bile uygundur.

Minipill yan etkileri nedir?

Minipill başağrısı, bulant, kusma, sivilcelenme, memede hassasiyet, duygulanım bozukluğu ve küçük fonksiyonel yumurtalık kistleri yapabilir. Kanama miktarını çok azaltıp zaman içinde kesebilir. Bazen ara kanama yapabilir. Ancak, adet miktarına etki dışındaki diğer yan etkiler birkaç ay sonra geçer. İlaç etkileşimi konusunda doktorunuza danışmalısınız.

Minipill kimler için uygun değildir?

Diğer hormonal korunma yöntemlerinde söz konusu olan kısıtlamaların çoğu minipill için de geçerlidir. Özellikle östrojenin kullanılamadığı auralı migreni olanlar minipill kullanabilir.

 

KONDOM

Erkek kondomu, lateks (lastik), poliüretan (plastik), veya doğal (hayvan) zarlarından yapılan ince kılıflardır. Her cinsel aktiviteden önce ve cinsel aktivite boyunca penis etrafına geçirilerek kullanılan mekanik bir bariyer doğum kontrol yöntemidir. Erkek kondomu, spermlerin yumurtaya ulaşmasına engel olarak gebeliği önler.

Etkinlik

Çok düzenli, doğru teknik ile ve her zaman kullanıldıklarında ilk bir yılda gebelik oranı %3’dür. Ancak bu oran gerçekte %14’dür. İdeal şartlar ile pratik kullanım arasındaki bu etkinlik farkının nedenleri kullanımla ilgili hatalar olup şu şekilde sıralanabilir:

  • Her cinsel aktiviteden önce ve cinsel aktivite boyunca kullanılmamaları
  • Lateks kondomların uygun olmayan kayganlaştırıcılarla kullanılması
  • Penis üzerine yanlış geçirilmeleri
  • Yanlış geri çekme tekniği

Avantaj

Kolay ulaşılabilirler. Pahallı değillerdir. Hem gebelikten hem de cinsel temasla bulaşan hastalıklardan korurlar. Cinsel temasla bulaşan hastalıklardan koruyan tek doğum kontrol yöntemidir. Lateks (lastik), ve poliüretan (plastik) olanlar en etkin cinsel temasla bulaşan hastalıklardan koruyan kondom türleridir.

Kadının hormonları üzerine etkileri yoktur. Süt üretimine etkileri yoktur.

Doğum sonrası hemen kullanılabilirler. Lohusalık dönemi (doğum sonrası ilk 6 hafta) enfeksiyon riski açısından ilişkiye girmek önerilmese de gerekirse kondom kullanılmalıdır. Düzenli kullanacağınız yönteme karar verene kadar da kullanılması uygundur.

Yan etki

%3 yırtılma / kayma riski vardır. Bu yüzden kayganlaştırıcı ile beraber kullanılması önerilir. Lateks kondomlar sadece su bazlı veya silikon kayganlaştırıcılar ile kullanılmalıdır. Yağ bazlı kayganlaştırıcılar kondoma hasar verir.

Vajende rahatsızlık hissi ve tahriş yapabililer. Kayganlaştırıcılarla beraber kullanım bunu önler. Yine de bazı kişilerde lateks ve poliüretan allerjisi olabileceği unutulmamalıdır.

 

EMZİRMEK GEBELİKTEN KORUR MU?

Emzirmeye bağlı adet görmeme geçici olarak vücudun süt üretimine verdiği cevap olarak yumurtlamanın baskılanması sonucu gerçekleşir. Dolayısı ile gebelik de mümkün değildir. Ancak sadece anne sütü veriliyorsa ve sık emziriliyorsa etkindir. Emzirme sıklığı gündüz 4 saat, gece ise 6 saatten uzun olmamalıdır. Emzirmek, doğum sonrası 6 ay için koruyucudur.

Çok pratik bir korunma yöntemi değildir. Unutulmamalıdır ki emziren anneler ilk 6 ay içinde adet görebileceğinden çok güvenilir de değildir. Ancak doğal ve bedava bir korunma yöntemi olması tercih nedenidir. Sütü sağarak vermenin gebelikten koruma sağlayıp sağlamadığı bilinmemektedir.

Sunum için lütfen tıklayın.