Yazıyı okumak için lütfen tıklayın.
Cinsel sağlık
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre cinsel sağlık, bedensel, duygusal, entellektüel ve sosyal bir bütünlüktür. Cinsellikle ilgili sorunlar bu bütünlüğün bozulmasına yol açarak, bireylerin ruhsal ve sosyal sorunlar yaşamasına sebep olur.
Cinsel ilişki
Cinsel ilişki; iki insanın biyolojik, ruhsal ve sosyal yönleriyle yaşadıkları birleşmedir. Bu birleşde kimse zarar görmedikçe ve doyum oldukça karar kişilere aittir.
Kadında cinsel aktivite aşamaları
Kadında fiziksel ve psikolojik uyarılma sonucu beyindeki bazı merkezler harekete geçer. Beyinden klitoris (bızır) ve diğer cinsel organlara gelen emir sonucu alınan uyarı cinsel tepkiye dönüşür. Yani kadın cinsel ilişkiye beyniyle katılır ve bunun için psikolojik hazırlığı da büyük önem taşır.
Kadında cinsel aktivite 4 aşamada gerçekleşir. Her bir fazda çeşitli değişiklikler olur ve cinsel aktivite tamamlanır.
Kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluk belirtileri
Bazen sorunlar geçicidir ve kişinin yaşamını olumsuz etkilemez. Bazı kadınlar erişkinlik dönemi boyunca cinsellikle ilgili sorun yaşarken kimi kadın için bu sorun sonradan başgösterir.
Kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluk belirtileri
Ağrınız var veya endişe duyuyorsanız yarar görebileceğiniz tedaviler vardır.
Organik nedenler
Cinsel problemler birçok nedene bağlı gelişebilir. Partnerinizle ilişkinizden sağlık sorunlarına, ilaçlardan hormonlara kadar birçok etken cinsel fonksiyonları etkiler. Cinsel işlev bozukluğu nedenleri organik ve psikolojik olarak iki grupta toplanabilir.
Organik nedenler, hastalıklar, ilaçlar, ameliyatlar veya yaşa bağlı gelişen fizyolojik değişiklikler sonucu cinsel fonksiyonları olumsuz etkiler.
Psikolojik nedenler: Çocukluk dönemi
Çocukluk çağı yetiştirilme tarzı ve bu dönemde kazanılan çeşitli yaşam deneyimleri, alışkanlık ve takıntılar hayatın sonraki aşamalarını etkiler.
Bozuk aile ilişkileri içinde, yanlış ve yetersiz cinsel bilgilerle büyüyen ya da çocuklukta cinsel travma yaşayan bireylerde, cinsel işlev bozukluğuna yatkınlık oluşur.
Psikolojik nedenler: Erişkinlik dönemi
Erişkin yaşta yaşanan cinsel başarısızlıklar, depresyon, hamilelik ve doğum sonrası ruhsal problemler, organik hastalıklara tepki, yaşlanma, ve cinsel şiddete maruz kalma gibi nedenlerle cinsel işlev bozukluğu başlar.
Psikolojik nedenler: Partnerle ilişki
Özellikle organik nedenlere bağlı oluşan orgazm bozukluklarına, psikolojik kökenli sorunlar da eşlik edebilir. Bu psikolojik faktörlerden öne çıkanlar, partnere karşı ilgi kaybı, partner tarafından reddedilme korkusu, vajinaya zarar gelebileceği endişesi ve suçluluk duygusudur.
Ne zaman doktora başvurmak gerekir?
Cinsel fonksiyon bozukluğu konusunda uzmanlaşmış doktora başvurululduğunda, doğru ve ayrıntılı bilgi alınarak gerekirse tedaviye başlanmalıdır.
Cinsel fonksiyon bozukluğu yönetimi
Tanı ve tedaviyi etkilememek için sorun açıkça anlatılmalı ve hiçbir bilgi saklanmamalıdır. Sonrasında yapılan muayene ile teşhis konabilse de bazı testler yapılması gerekebilir.
Psikososyal değerlendirme: Cinsel işlev sorgulaması yapılır.
İdrar ve tam kan tahlili: Sistemik hastalık ve hormonal değişiklikleri araştırır.
Doppler Ultrasonografi: Cinsel organlardaki belli noktalardan kan akım hızı ölçülür.
Biotesiometri: Cinsel organlara klitoris gibi sinirsel uyarı verilerek duyusal tepkiler incelenir.
Vajinal pH ölçümü: Vajen asidik ortamı bozulursa enfeksiyonlara zemin hazırlar.
Vajinal kompliyans ölçümü: Vajen hacmi ile duvar direnci arasındaki ilişki değerlendirilir.
Vajinal ısı ölçümü: Kan akımı ile artan ısı, kan akımının dolaylı bir göstergesi olarak kabul edilir.
Kendi başına yapabilecekler
Cinsel sorunlarınız partnerinizle ilişkinizdeki sorunlara bağlı olabilir. Bu durumda kendi başınıza atabileceğiniz adımlar vardır.
İlişki sırasında ağrı veya kuruluk yaşayan kadınlar ilişki sırasında vajinal kayganlaştırıcı kullanınca daha iyi hissederler.
Her anlamda beden ve ruh sağlığınızın yerinde olduğundan emin olun. Varsa bir sağlık probleminiz tedavi olun.
Tedavi
Sebebe ve hastanın genel durumuna göre belirlenen bir tedavi yelpazesi vardır. Tedavi seçenekleri şöyledir: ilaç veya vakum cihazı gibi terapilerden, psikoterapiye kadar uzanır.
İlaç Tedavisi
Damar genişletici etkisi ile klitoris ve vajinada kan dolaşımını, vajinal ıslaklığı ve uyarılmayı arttıran ve vajina düz kasında gevşetici etki yapan bazı ilaçlar vardır.
İlaç yan etkisine bağlı cinsel fonksiyon bozukluğu varsa ilaç değişikliği yapılmalıdır
İlaç Tedavisi
Damar genişletici etkisi ile klitoris ve vajinada kan dolaşımını, vajinal ıslaklığı ve uyarılmayı arttıran ve vajina düz kasında gevşetici etki yapan bazı ilaçlar vardır.
İlaç yan etkisine bağlı cinsel fonksiyon bozukluğu varsa ilaç değişikliği yapılmalıdır
Hormonal Tedavi
Menopozda vajinal kuruluk için östrojenli krem veya tabletler, oral hormon replasman tedavisi ve kayganlaştırıcı jeller önerilir. Özellikle testosteron seviyesi düşük kadınlarda testesteron kullanılabilir. Testesteron klitoral duyarlılığı, vajinal ıslaklığı, sekse olan ilgiyi ve uyarılmayı arttırır. Karın bölgesine yapıştırılan bant formları vardır.
Klitoral Vakum Aleti
Klitoristeki kan dolaşımını ve düz kas oranını arttırmada yarar sağlar. Vücuda girmeden klitoriste yumuşak bir vakum etkisi oluşturur ve duyarlılığı, vajinal ıslaklığı, orgazmı yani genel anlamda doyumu arttırır.
Fizik Tedavi
2 adet elektrodu olan, taşınabilir ve pille çalışan bir alet ile dış genital bölge cildine verilen elektrik akımı, genital organlara giden sinirleri dolaylı yoldan uyar ve omurilikteki genital bölge sinirlerin refleks mekanizmaları düzenlenerek etki sağlanır. Bu işleme ‘Transkutanöz Sinir Uyarısı’ (TENS) yöntemi denir. Böylece, uyarılma ve orgazm sorunu tedavi edilir.
Ağrılı cinsel ilişki veya vulvada ağrı varsa pelvik taban kaslarını gevşetmeye yönelik uygulamalar yapılır.
Psikolojik Danışma
Cinsel işlev bozukluğu olan kadınlar ve partnerlerinde psikososyal sorunlar da görülebilir. Bu sorunlar kimi zaman sebep, kimi zaman da sonuç olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden psikoterapi ve cinsel terapi uygulanması gerekebilir.
Cinselliğin çiftlerin güç ve enerji harcayarak birlikte oluşturdukları bir aktivite olduğu ve bunun getirdiği doyumu yaşamaya da her iki tarafın eşit ölçüde hakkı olduğu unutulmamalıdır.